Konut değerindeki yükselişi gerekçe göstererek kiraya zam yapmak isteyen ev sahibinin, kiralamanın üzerinden 5 yıl geçmeden ve mahkeme yoluna gitmeden TÜFE’nin 12 aylık ortalamaları üzerinde artış yapma hakkı bulunmuyor.
Kiraya veren ve kiracı arasındaki ilişkiler Borçlar Kanunu ile düzenlenirken, hükümler genel olarak kiracıyı koruyor.
TED Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şebnem Akipek, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde inşaat yapımındaki yavaşlama nedeniyle emlak fiyatlarında artış yaşandığını söyledi.
Artan taleple kira bedellerinde de yükseliş görüldüğüne dikkati çeken Akipek, Borçlar Kanunu’na hem kira bedelinin belirlenmesi hem de kira sözleşmelerinin sona erdirilmesine ilişkin bazı hükümler bulunduğunu ifade etti.
Akipek, kira bedelinin TÜFE’nin 12 aylık ortalamalarına göre artırılabileceğini vurgulayarak şöyle devam etti:
“Ağustos ayı itibarıyla bu oran yüzde 15,15. Bu ay kira bedeli belirleyeceksem, TÜFE’deki 12 aylık artış oranı olan yüzde 15,15’i geçmemem gerekiyor. Bu durum da kira artışına bir sınırlama getirdiği için kanunda bu yönde bir düzenleme yapılmış. Buna göre, eğer bir kira sözleşmesi 10 yıldan uzun süredir devam ediyorsa, kiraya veren 10 yıllık süre sonunda, bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminden 3 ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla herhangi bir sebep vermeden sözleşmeye son verebiliyor.
Bu kanun hükmü kullanılarak çok sayıda tahliye davaları açılıyor. Bu yıl bu tür tahliyelerde büyük bir artış var. Kiraya veren, bu hükme dayanarak 10 yılı dolmuş sözleşmelerdeki kiracılarını çıkarıp daha yüksek bedellerle yeniden kiraya veriyor. Bu yıl kiralar çok arttığı için bu haktan yararlanan ev sahiplerinin sayısı da arttı. Aksi halde ‘evi boşalt’ diye bir durum söz konusu olamaz.”
“DAVALAR SULH HUKUK MAHKEMELERİNDE”
Akipek, kanunda yer alan bir diğer önemli düzenlemeye de işaret ederek, ev sahiplerinin 5 yılda bir kira bedelinin rayiç bedel oranında hakim tarafından belirlenmesini isteme hakkı bulunduğunu dile getirdi.
Konut değerinin yıllar içinde metro, üniversite gibi yatırımlar nedeniyle artabildiğini belirten Akipek, “Ev sahibi dava açarsa, kira, TÜFE artış oranı, kiralananın durumu ve emsal kira bedellerine göre hakkaniyete uygun şekilde belirlenebilir. O bölge çok geliştiyse, hakim hakkaniyete uygun şekilde TÜFE üzerinde artış yapabiliyor ancak bu 5 yılda bir istenebilir. Söz konusu davalar sulh hukuk mahkemelerinde görülüyor.” diye konuştu.
Akipek, ekonomideki canlanmaya bağlı olarak iş yeri kiralarında da artışlar yaşandığını söyledi.
“KİRALARDAKİ YÜKSELİŞ GELİR ARTIŞI İLE DOĞRU ORANTILI DEĞİL”
Türkiye Tüm Emlak Müşavirleri Federasyonu Başkanı Hacı Ali Taylan da kiralarda yüksek oranlı artışlar görüldüğünü bildirdi.
Kiralardaki artışın gelirdeki yükselişle doğru orantılı olmaması nedeniyle ailelerin zorluk yaşadığını vurgulayan Taylan, “Kiralama da bir ihtiyaç. Bu nedenle mecburen söz konusu bedeller kabul ediliyor. Bölgelere ve semte göre değişmekle birlikte kira bedellerinde yüzde 15 ile yüzde 35 arasında artış var.” dedi.