Türkiye Değişim Partisi genel başkanı Mustafa Sarıgül; gündem ve yapacaklarıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
Çok Kıymetli Basın Mensubu Arkadaşlarım,
Türkiye Değişim Partisi olarak 1 aydır siyaset arenasındayız. Fakat çok iyi biliyorsunuz ki, Türkiye Değişim Hareketi yeni değil.
Şunu bütün samimiyetimle söylemek isterim;
Şayet Türkiye mutlu, huzurlu, zengin ve barış içinde bir ülke olsaydı,
Şayet Türkiye, Büyük Atatürk’ümüzün hedef gösterdiği muasır medeniyet seviyesine ulaşmış olsaydı,
Şayet 83 milyon yurttaşımız geleceğinden emin olsaydı,
Şayet Türkiye içerde huzurlu, dışarıda onurlu bir ülke olsaydı,
Gururla alkışlar, içtenlikle takdir eder, siyasi bir inisiyatif almazdık.
Ama maalesef bugün bunların çok uzağındayız.
Çiftçi kan ağlıyor,
Esnaf kan ağlıyor,
Emekli, İşçi, memur kan ağlıyor,
Sanayici kan ağlıyor.
Öğrenci mutsuz, öğretmen mutsuz.
Hasta umutsuz, doktor umutsuz.
Amir mutsuz, memur mutsuz.
Davacı mutsuz, davalı mutsuz.
Evler mutsuz, sokaklar mutsuz.
Haksızlık, adaletsiz, kayırmacılık almış başını gitmiş.
Ve en vahimi bu ülkenin milyonları
İnancını kaybetmiş, siyaset kurumuna küsmüş.
İktidar yıpranmış, muhalefet umut vermekten uzak.
Yurttaşlarımız bir yandan iktidarın baskısı, diğer yandan muhalefetin çözümden uzak tavrı arasında sıkışmış kalmış.
Siyaset hayatımın başından bugüne her zaman bir ayağım Anadolu’da diğeri Trakya’da oldu. Sürekli sahadayım. Ülkemizi hiç bu kadar çaresiz ve umutsuz görmedim.
Bu memleket bizim, açık yüreklilikle gerçeği görelim;
Ülkemizin büyük ve cesur bir değişime ihtiyacı var.
İşte bu nedenle göreve talip olduk ve Türkiye Değişim Partisi’ni 20 Aralık 2020 günü kurduk.
Ardından hemen il teşkilatlarımızı oluşturmaya ve il binalarımızı açmaya başladık. Haftada 2-3 ilde ‘İktidara Hazırlık Merkezleri’ açarak teşkilatlanmamızı tamamlayıp hızla genel kongremize gideceğiz.
Kıymetli Basın Mensubu Arkadaşlarım,
Sizinle birkaç önemli hususu paylaşmak istiyorum;
Şunun altını özellikle çizmek istiyorum;
Biz, bugün siyaset sahnesinde yer alan hiçbir partinin ne yedeği, ne hizbi, ne de parti içi kliği değiliz.
Biz bugün siyaset sahnesindeki partilerin hiçbirinin benzeri, ortağı, takipçisi ya da gölgesi değiliz.
Biz, yepyeni bir siyaset anlayışı ile Türkiye’nin 83 milyonunun dertlerine çare olmak üzere gelen Türkiye Partisiyiz.
Biz hiç kimsenin sofrasından pay almaya gelmiyoruz.
Biz, bu ülkenin tüm insanlarına zengin ve bereketli bir vatan sofrası kurmaya geliyoruz. Bu sofrada her herkese yer olacaktır. Bu sofrada herkesin karnı doyacaktır.”
Şunu çok net olarak ifade etmek isterim;
Biz ne Sol’un ne sağ’ın bekçisi değiliz.
Türkiye artık soğuk savaş döneminin kalıplarına mahkum edilemez. Bu kavramlar eskimiş ve değerini yitirmiştir. Biz hiçbir ideolojinin, hiçbir ayrımcılığın ne sözcüsü ne de odağıyız. Biz bölmeye değil, birleştirmeye geliyoruz.
Partimizi, Türkiye’nin değişim ihtiyacına uygun olarak en demokratik teşkilat modeli ile kurduk. Siyaseti delege ağalarının, kongre kurtlarının, hizip odaklarının hegemonyasından kurtarıyoruz. Partimizin genel başkanı, partimize üye olan tüm yurttaşların oyuyla seçilecek. Artık Delegeler yok, tüm üyeler var. Partiyi 2 dönemde iktidara taşıyamayan genel başkan görevi yeni bir isme bırakacak.
Değerli Basın Mensubu Arkadaşlarım;
Türkiye’nin kavgaya, lafa, polemiğe ihtiyacı yok. Türkiye’nin çözüme ihtiyacı var. Göreceksiniz ki, Türkiye Değişim Partisi’nin gündeminde hep çok taze ve radikal çözümler olacak. Siyasetimiz hakkında sizlere bir fikir vermek üzere bugün sadece birkaç konudaki görüşlerimizi hızla paylaşmak istiyorum;
Biz, Türkiye’nin Referandum Cenneti olması gerektiğini düşünüyoruz,
Şu anda internet üzerinden her gün referandum yapmak mümkün. Vatandaşa 5 yılda bir sorma devrini bitireceğiz. Büyük projeleri; eğitim, sağlık ve adaletle ilgili büyük yasal değişikliklerin hepsini vatandaşa soracağız. Belediye meclislerinde verilen kararların % 90’ını referandumla halka soracağız.
Biz, “Süper Hızlı Devlet” Anlayışına inanıyoruz.
“Devlette 1 Gün” , “Mahkemede Tek Celse ve 1 Yıl kuralı” getireceğiz. Hiçbir kamu kuruluşu vatandaşın başvurusunu 24 saatten fazla geciktiremeyecek. Hiçbir dava 1 yıldan uzun sürmeyecek. Savsaklayan, geçiştiren, pusuda bekleyen idare anlayışına son vereceğiz.
Biz, Barınmayı Temel Hak Olarak Görüyoruz.
Bu nedenle devletin arazilerini evsiz, topraksız vatandaşlarımıza vereceğiz. Türkiye topraklarının yarıdan fazlası kamunun mülkiyesinde. 783 bin Kilometrekarelik alanın, 425 Bin Kilometrekare’lik kısmı hazineye ait ( %52). Almanya, Hollanda ve Belçika’nın toplamı kadar arazi devletin elinde atıl yatıyor. Vatandaşın ise evi yok, kirada oturuyor. Bu arazileri vatandaşlara verecek, barınma sorununu çözeceğiz.
Barınmayı temel hak olarak gördüğümüz için ilk evini alan vatandaştan vergi almayacağız.
İlk eve sahip olmak isteyenlere çok düşük faizle kredi vereceğiz.
Biz, İletişim Temel Hak Olarak Görüyoruz.
Güvenlik, sağlık, beslenme ve adalet ne kadar önemliyse bugünün dünyasında iletişim de o kadar hayati. İnternet artık yaşam için zorunluluktur ve temel haktır. Her vatandaşımıza 30 GB interneti ücretsiz vereceğiz.
Öğrencilerin okul hayatı için gerekli elektronik cihazlardan vergi alınmayacak.
Biz Aile Kurmayı Temel Hak Olarak Görüyoruz. Bu nedenle evlilikte tüm işlemleri ücretsiz, tüm alışverişi vergisiz yapacağız. Evlenen çiftler yıllarca borç ödemekle uğraşıyor, büyük sıkıntılar çekiyor. Devletin aileyi koruması ve teşvik etmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Biz Ulaşımı Temel Hak Olarak Görüyoruz. Bu nedenle ilk araba kesinlikle vergisiz olacak. Her ailenin ilk ve temel arabasını tüm vergilerden muaf tutacağız. Böylece vatandaş ilk arabasına, piyasanın yarı fiyatına sahip olacak. Zaten bu kişi yakıt alınca 2-3 kat vergi ödüyor. İkinci aracında zaten vergi ödüyor. İlk arabası vergisiz olacak.
Biz Bilim’i Toplumsal Hak Olarak Görüyoruz. Bu nedenle bizim iktidarımızda Üniversiteleri hocalar ve öğrenciler birlikte yönetecek. Hiçbir kişi veya makam binlerce profesörün ve öğrencilerinin yaptığı seçimi yok sayıp yerine rektör atayamayacak. Bize göre bir siyasetçinin üniversiteye yapabileceği en büyük hizmet, oradan uzak durmasıdır.
Biz Devlete Erişimi Temel Hak Olarak Görüyoruz. Bu nedenle Devlet kurumlarına yapılan tüm telefon aramaları ücretsiz olacak. Devlete başvurmak, dilekçe vermek hiçbir şekilde bir ücrete harca tabi olmayacak.
“Git Şu Belgeleri Getir” Devrini Bitireceğiz. Hiçbir kamu kuruluşu vatandaşa “Git şu kurumlardan şu belgeleri getir” diyemeyecek. Kamu kuruluşu, diğer kurumdan belgeyi kendisi internet üzerinden temin edecek. Devlet kendi içindeki işi vatandaşa yükleyemez, vatandaş kapı kapı dolaştırılamaz.
Gençlerimizin ülkemize ve devletimize güvenini yeniden tesis edeceğiz. Hiçbir kamu kurumu mülakatla işe alım yapamayacak. Devlette işe girme ÖSYM tarafından yapılan eşit objektif sınavla olacak. Adaletsizliğin kalesi olan mülakat sistemi derhal tarihin çöplüğüne atılacak.
Biz Ekonomik Refahı Temel Hak Olarak Görüyoruz. Bu nedenle refahı tüm topluma yaymak için “Sıfır vergisiz şehirler” ilan edeceğiz. Türkiye’nin geri kalmış il ve ilçelerine yapılacak yatırımlarda vergi sıfır olacak. Böylece buralar sanayi ve ticaretin gelişme merkezleri olacak. İş yoksa kar yok demektir. Kar yoksa vergi de yoktur.
Biz Kültür Sanatı Temel Hak Olarak Görüyoruz. Hiçbir kültür sanat faaliyeti vergiye tabi olmayacak. Dev film platoları kurulacak bu sayede kültür sanat üretimi artacak, vatandaşlar mutlu olacak ve Türkiye dünyaya eğlence ihraç eder hale gelecek.
Değerli Arkadaşlarım,
Peki Nasıl Yapacağız Bunları?
Bunları Barış Ekonomisi ile Yapacağız.
Türkiye’yi Barış Ekonomisi ile Büyüteceğiz.
Türkiye’nin çatık kaşa, cezaevleri inşa etmeye, her önüne gelene tehdit savurmaya değil; gönülleri barıştırmaya, düşmanları dosta çevirmeye ihtiyacı var.
Türkiye içerde ve dışarıda barışı sağlarsa net olarak her yıl bütçesine 50 milyar Dolar kazandırır.
İşte kaynak, işte Türkiye’nin büyümesinin 5 harflik şifresi budur: BARIŞ, BARIŞ, BARIŞ.
Türkiye kendisi ve dünya ile barışık bir ülke olursa, kaynak da gelir, refah da gelir.
Beni sabırla dinlediğiniz için çok teşekkür eder, saygılarımı sunarım.
Mustafa Sarıgül
Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı